İlaçla Tedavi

ilaç ile tedavi izmir psikiyatrist
ilaç ile tedavi izmir psikiyatrist

Psikiyatrik Hastalıkların İlaçla Tedavisi

Ruhsal hastalıkların tedavi yöntemlerinden biri olan ilaçla tedavi yöntemine diğer tıbbi hastalık tedavilerinde olduğu gibi ilk sıralarda başvurulmaktadır. Ancak psikiyatrik hastalıklar soyut bir sağlık problemi olarak algılandığı için toplumda ilaçla tedavisinin mümkün olmadığına dair genel ve yanlış bir kanı bulunmaktadır. Toplumdaki bu yanlış kanıyı psikiyatrik ilaçların yan etkilerinin çok fazla olduğu ve bağımlılık yaptığı şeklindeki inanış da desteklemektedir.

Psikiyatrik hastalıkların ilaçla tedavi yöntemi geçmişi çok eskiye dayanan bir tedavi yöntemi değildir. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde 1950 yıllarından önce kullanılan ilaçların önemli bir kısmını yatıştırıcı etkiye sahip olan ilaçlar oluşturuyordu. Uyarıcı etkiye sahip olan ilaçların psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılmasına ise 1930’lu yıllardan sonra başlanmıştır.

1940’lı yıllardan sonraki hasta analiz raporları incelendiği zaman psikiyatrik hastalıkların tedavisinde ilaçla tedavi yöntemini yaygın olarak kullanıldığı görülür. Hastanelerde yatarak tedavi gören hastaların yanı sıra ayakta tedavi gören hastalarda da en az bir ilacın kullanıldığı görülür. Ne var ki bu ilaçlar nadiren belgelenen ilaçlar sınıfındaydı.

Ruhsal hastalıklar tedavi edilirken günümüzde aktif olarak kullanılan ilaçların takibi sonuçların gözlemlenmesiyle yapılmaktadır. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar toplumdaki genel kanının aksine bağımlılık yapmadığı gibi ağır yatıştırıcı ilaçlar da değildir.

İlaç Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Hastaya psikiyatrik ilaç tedavisi uygulanmadan evvel ilk önce psikiyatrik hastalığın ne olduğu saptanmalıdır. Hastadaki psikiyatrik problemin ne olduğu belirlendikten sonra tedavisi detaylı olarak yapılmalıdır.

Psikiyatrik hastalıkların ilaçla tedavisindeki en önemli ayrıntılar arasında ilaç tedavisinin kişiye özel uygulanması da yer almaktadır. Hastalar aynı psikolojik rahatsızlığa sahip olsa dahi her ilaç her hastada aynı etkiye sahip değildir. Hatta bazen ters etki bile yapabildiği için hastanın aile öyküsü üzerinden genetik yapısı ve mevcut tıbbi durumu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın kullanacağı ilaç ve doz ayarlaması planlanırken bazı durumlarda detaylı laboratuvar incelemeleri de yapılır. Bu sayede hastanın iyileşme süreci kısaldığı gibi ilacın yan etkileri de en aza indirilir.

Psikiyatrik Hastalıkların İlaçla Tedavisi Nedir?

Ruhsal hastalıklar tedavi edilirken psikoterapi yöntemleri dışında veya onunla birlikte uygulanan ilaçla tedaviye yani psikofarmaterapi yöntemine psikiyatrik ilaç tedavisi denilir. Belli psikiyatrik semptomları oluşturan anormalliklerin düzeltilmesinde veya düzeltilmesine yardımcı olmasında psikiyatrik ilaçlardan faydalanılmaktadır.

Ruhsal hastalıklar tedavi edilirken kullanılan ilaç türleri oldukça çeşitlidir. Günümüzde en sık kullanılan psikiyatrik ilaçlar arasında ise anti-psikotik ilaçlar, antidepresanlar, kaygı giderici ilaçlar, duygu durum dengeleyici ilaçlar ve uyarıcı ilaçlar yer almaktadır.

Ülkemizde psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı ön yargı oldukça büyüktür. Psikiyatrik ilaçların güvenirliliğine ve etkisine karşı ön yargının yanı sıra bağımlılık yaptığına yönelik inanış da oldukça yaygındır. Psikiyatrik ilaçlara karşı olan bu ön yargılar nedeniyle ilaçlar ya kullanılmamakta ya da yeterli dozda ve gerekli sürede alınmamaktadır. Psikiyatrik ilaçlar hakkında doğru bilinen yanlışlar ise şu şekilde sıralanabilir:

“Psikiyatrik hastalıklar tedavi edilirken kullanılan ilaçlar kilo aldırmaktadır”

  Toplumdaki bu inanış, son derece yanlıştır. Oysa sadece belli başlı ilaçlar iştah açtığı için bazen kilo alımına neden olmaktadır. Ancak bu ilaçlar sıklıkla iştah azlığından dolayı kilo kaybına uğrayan hastalarda kullanılmaktadır. Kilo problemi yaşayan hastaların yanı sıra kilo almak isteyen hastalarda da bu tarz ilaçlar kesinlikle tercih edilmez psikiyatrik hastalıklar göz önünde bulundurularak tercih edilir.

“Antidepresan tarzı ilaçlar bağımlılık yapan etkiye sahiptir”

    Antidepresan ilaçların bağımlılık yapıcı etkisi olmadığı için toplumdaki bu inanış da kesinlikle yanlıştır. Ancak antidepresan ilaçların hekim kontrolünde alınmasına çok dikkat edilmelidir. Çünkü hekim gerekli gördüğü takdirde doz ayarlaması yapmaktadır. Bu doz ayarlaması yapılmadığı takdirde hastalarda sıkıntı hali, huzursuzluk, uykusuzluk gibi farklı tepkiler görülebilir.

Toplumdaki bir diğer yanlış inanış ise “psikiyatrik ilaçların kısırlık yaptığı” yönündedir. Oysa psikiyatrik ilaçların  kısırlık etkisi bulunmamaktadır. Ancak gebelik boyunca ve annenin bebeğini emzirdiği süreç boyunca bebeğin zarar görmesini engellemek için hekim çok gerekli görmediği takdirde psikiyatrik ilaç kullanılmaz.

“Psikiyatrik ilaçların uyku yaptığı” da toplumdaki yaygın yanlış inançlardandır.

   Oysa psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların sadece bazıları bazen uykuya meyil yapmaktadır. Bu psikiyatrik ilaçlar ise sadece uyku problemi yaşayan hastalarda hasta bilgilendirilerek kullanılır.

Psikiyatrik İlaç Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların kullanılma süresi ile ilgili kesin bir şey söylemek imkansızdır. Bazı ruhsal hastalıkların tedavisinde ilaç kullanımı ömür boyu sürerken, bazı psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar bir süre sonra hekim kontrolünde dozu azaltılarak kesilebilir.

Ruhsal hastalıklar tedavi edilirken kullanılan ilaçların dozu hastalığın takibini yapan uzman hekimler tarafından azaltılabileceği gibi çoğaltılabilmektedir. Hekim bu kararı hastalığın seyrini dikkate alarak vermektedir. Başkaları tarafından söylenen sözler veya yanlış bilgiler doğrultusunda ilaçların bırakılması, doz ayarlaması gibi son derece yanlış davranışlara girilmesi hastalığın seyrini olumsuz etkilemektedir.

psikiyatrist ilaç yazar mı
psikiyatrist ilaç yazar mı

Psikoterapi Tedavi Yönteminde İlaç Kullanılır mı?

Ruhsal hastalıkların tedavi yöntemlerinden biri de psikoterapi tedavi yöntemidir. Psikoterapi tedavi yönteminde ise ilaç tedavisine başvurulup başvurulmayacağı çok fazla araştırılmaktadır. Günümüzde birçok insan psikoterapiyle tedavide ilaç kullanılacaksa psikoterapi tedavisini niçin alacağını düşünmektedir.

Günümüzde terapi yöntemiyle tedavinin fiziksel etkilere yol açtığına yönelik kanıtlar olmakla birlikte zihinleri meşgul eden çok sayıda soruda yanıtını bulmuştur. Görüntüleme yöntemleri ve fizyolojik çalışmalar sayesinde beyin metabolizması ile nöronlar arasındaki iletişimi gerçekleştiren kimyasalların değişimlerinin bilimsel olarak da gösterilebilmesi zihinleri kurcalayan soruların yanıt bulmasını desteklemektedir. Kısaca özetlenecek olursa psikoterapi tedavi yöntemi hastada ilaç etkisi yapmaktadır. Ruhsal hastalıkların bazılarının tedavisinde sadece ilaç tedavisi yeterli olurken, bazı ruhsal hastalıkların tedavisinde de sadece psikoterapi tedavisi yeterli olmaktadır. Ancak bazı ruhsal hastalıkların tedavisi psikoterapi ve ilaç kombinasyonunu gerektirir.

Günümüzde birçok ruhsal hastalık tedavi edilirken psikotrop ilaçların psikoterapi tedavi yöntemiyle birlikte kullanılmasına çok sık rastlanmaktadır. Hastaya uygulanan uygun endikasyonlarda ilaç tedavisi ve psikoterapi kombinasyonu sayesinde hasta daha etkin ve daha hızlı iyileşebilmektedir.

Hastaya uygulanan kombine tedavinin faydaları arasında hastanın klinik takibinin kolaylaşması, ilaç tedavisine katılımın ve uyumun artması, psikiyatrik kliniklere yatış sayılarında ve sürelerinde azalma olması, ruhsal bozukluğun yineleme riskinin düşmesi, toplumsal ve mesleki işlevsellikte fark edilir iyileşme olması yer almaktadır.

İlaç ve psikoterapi kombinasyonunun birlikteliği son zamanlarda bir çok psikiyatrik hastalığın tedavisinde uygulanabiliyor olmakla birlikte en sık karşılaşılan endikasyonlar ise şöyle sıralanabilir;

  • Anksiyete Bozuklukları
  • Depresif Bozukluk
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk
  • Travma Sonrası Stres Bozuklukları
  • Şizofreni başta olmak üzere diğer psikotik bozukluklar
  • Ruhsal bozuklukla birlikte tıbbi sorunları olan hastalar
  • Bipolar bozukluk gibi duygudurum bozuklukları
  • Dürtüselliğini kontrol edemeyen ve intihar riski olan hastalar
  • Bulmia, anoreksiya gibi yeme bozukluğu olanlar
  • İlaç gereksinimi daha net olmadığı için değerlendirmenin devam ettiği hastalar

Ruhsal Bozukluklarda İlaç Kullanılacaksa Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?

Ruhsal bozuklukların tedavisinde ilaç kullanılacaksa her ilacın kullanılmaması gereken durumları, kullanım alanlarını, gebelik, kalp hastalığı gibi özel tıbbi sorunlarda ilaçların etkisini ve yan etkisini, psikiyatrik ilaçların gerek psikotrop, gerekse de diğer ilaçlarla kullanılması halinde etkileşimini, muhtemel yan etkilerini, tedavi için gereksinim duyulan optimum dozunu ve ilacın kullanım süresini psikiyatrist çok iyi bilmeli ve her hastanın kendisine özel şartlarını dikkate almalıdır.

Toplumda psikiyatrik ilaçlara karşı önyargılar oldukça yaygındır. Ruhsal bozukluğu olan hastalar, tedavi süreci boyunca kullanması gereken ilaçlar nedeniyle yaşamlarının kontrollerini kaybedeceklerinden ve ilacın bağımlılık yapabileceğinden endişe etmektedirler. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların uyuşturucu maddeler gibi etkilere sahip olmadığı hastalara çok iyi bir şekilde anlatılarak hastaların rahatlaması sağlandıktan sonra tedavideki ilaçlar planlanmalı, dozları ve kullanım süreleri ayarlanmalıdır. Ayrıca ilaca dair her türlü bilgi hastayla ayrıntılı şekilde paylaşılmalıdır.

Hasta psikiyatrik ilaçları kullanmayı ısrarla reddediyorsa hastaya ilaçlar hakkında aktarılan olumsuz bilgileri psikiyatrist kesinlikle unutmamalıdır. Hasta psikiyatriste karşıda olumsuz duygular besliyorsa, bu olumsuz duygularını ifade etmeye çekindiği için tepkisini tedaviye uyumsuzluk göstererek de ortaya koyabilir.

Psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte yürütülüyorsa hastalar bazen kendi başarılarını unutabilmekte, davranışlarındaki ve ruhsal durumlarındaki iyileşmeyi kendi iç dünyalarında olandansa, tamamen ilaca borçlu olduklarını düşünmektedirler. Bu tür hastalar tedavi sürecinde iyileşme olmadığı takdirde büyük bir ümitsizliğe kapılabilirler. Hastaların tedavi sürecinde bilmesi gereken en önemli husus ilaç tedavisinin ve psikoterapinin tamamlayıcı veya güçlendirici etkisinin olduğudur.

Önceki İçerikBireysel Psikoterapi
Sonraki İçerikPsikiyatrik Hastalık Tanı ve Tedavisi